Bu Blogda Ara

15 Temmuz 2015 Çarşamba

New Balance 10K Koşusu için BOZCAADA'dayım (8-10 Mayıs 2015)

İzmir'den Ulaşım: Açıkcası benim için hiç bu konuyu öncesinde düşünecek zamanım olmadı. Uzun planlar yapamadım. Öyle olunca da araba ile gitmek iyi ve alternatif gibi göründü. İzmir'den 6.30'da yola çıktım ve 11.00 feribotuna yetişecek şekilde 10.45'de Geyikli Limanı'na ulaştım. Yol beklediğimden rahattı. Kaz dağları eteklerinde virajlı bir 15-20 dk. var herhalde ama orayı da öncesinde harika manzara eşliğinde kahvemi içerek ve yol boyunca da mırıldanabileceğim şarkılar dinleyerek kolay atlattım. Feribot ile yaklaşık yarım saatte Bozcaada'daydım. Gidiş dönüş 70 TL. 
Bozcaada'yı daha büyük hayal etmiştim ama küçük bir ada; yani sanıyorum yarım günde adanın büyük bir bölümünü gördüm. Ama araba rahatlık tabi. Bir daha gelecek olsam belki arabayı Geyikli'de de bırakabilirdim. Tam da emin değilim; modunuza ne kadar rahat etmek istediğinize bağlı olarak değişir. 

Küçük keyifli bir ada burası. Şehirmerkezi ufacık ama insanı mutlu etmeye yetiyor. 

Yoğun iş temposunda sanki başka bir ülkeye seyahat etmişim hissi yarattı bende. Yoldada Yunan radyo kanalları eşliğinde gelince, Rum evlerinin olduğu sokaklarda yürüyünce kendi evimiz rahatlığında bir Yunan adası ziyareti yapmış gelmiş gibi oldum. 

Bozcaada'da gördüğüm güzel plajlardan; beni çok mutlu eden şarap evinden bahsedeceğim ama önce bugünkü koşu hakkında biraz yazmak istiyorum.



İlk kez bir yarışa katılıyorum. Hayatımda ikinci kez 10K koşacağım; üstelik de bu bir yarışta olacak. Bozcaada'ya ilk kez geliyorum. Bu yazın başlangıcı ilkler ve yenilikler ile oldu o nedenle bu yazı bir ilkler ve yenilikler yazı olarak hayal ediyorum. Gelelim 10K'ya... 10K benim için "terra incognita" bilinmez topraklar değil. Bir kere koştum sonra da hep 7K, 9K gibi 10'a yakın koşular yaptım. Ama bu parkurun çok zorlayıcı olduğu konuşuluyor; herşeye rağmen kendimi tanıyorum bu parkuru bitireceğim. 

TENEDION CAFE: Sahibi Haşim Abi ile keyifli sohbet edebileceğiniz, adaya dair hikayeler dinleyebileceğiniz, yeni dostluklar kurup onlarla geceye devam edebileceğiniz çok keyifli süprizlerle dolu bir mekan burası. 

Çamlıbağ şaraplarını üretiyor ve satıyorlar. Bir blush söyleyin; yanına küçük bir peynir tabağı ve sohbet eşliğinde kaldırımdaki minderlere oturun...

Tekrar biraz koşuya döneyim. Sıcak, rüzgar ve yokuş sanırım Bozcaada parkurunun kilit kelimeleri. 1.08.36 ile koştum. 763 Kadın içerisinde 235. olmuşum. Genelde 7.00 civarı bir pace ile koşuyorum. Ama bu yokuşlu parkura rağmen yarışmanın verdiği motivasyonla ya da diğer bir ifade ile 2500 kişi ile aynı yöne koşmanın verdiği gazla diyeyim 6.35 pace ile koştum. İlk 10K için iyi bir sonuç. Koşu camiası için küçük benim için büyük bir adım.

Kaldığım otel KALİNDA. Sahibi Kamuran Hn. bir müşteri gibi değil de evinde ağırladığı bir misafir gibi davranıyor size. Odaları çok güzel. Kahvaltısı 4-4'lük. Bir Rum evinde konaklamak da benim için hoş bir hediyesi. 
Kamuran Kahraman 532.2212659
www.kalindahotel.com

Kaldığım Odanın Penceresinden...
NEREDE YEMEK YENİR? 
Bozcaada'da meyhanelerin olduğu bir sokak var. BattıBalık, Güverte, Simon, Sandal gibi isimler çok talep görüyor. Ben hiç birini denemedim ama açıkcası bana hepsi aynı göründü. Balık, kalamar, karides, meze, rakı, şarap... Kalsik Ege mutfağı...
Ben ilk gece samimi karşılamaları nedeni ile Bade-i Aşk'ı tercih ettim. İsmi de çok hoşuma gitti. Yemekleri de güzeldi. 
2. gece orası senin burası benim içeyim güzelleşeyim demiştim. Öyle de yaptım. Güveç lokantada bir çorba içtim. Açlıktan mı bilmem çorbası da ekmeği de çok lezzetli geldi. 

NEREDE TAKILINIR?
Tenedion, Polente, Bakkal gözüme takılanlar... Polente akşam üzeri ve gece yemekten sonra cıvıl cıvıl... Tüm herkesin buluşma noktası. Adadaki hemen herkesi görebileceğiniz bir yer.

Adanın dört bir tarafında çok güzel koylar var. AYAZMA PLAJI en meşhur plajı... Deniz buz desem tam anlamıyla hakkını verememiş bile olabilirim. Enson böyle soğuk suya Akyaka Azmak'ta girmiştim sanırım. Bilenler için Çeşme Altınkum'u andırıyor (!) diyebiliriz.

Ve şuan Çınaraltı Kafe'de çınarın altında yazıyorum bu satırları. (10.5.2015 Pazar) Sıkıldığım bunaldığım anlarda hatırlamak üzere gittiğim yerlerde bazı fotoğraflar çekerim zihnimde. BOZCAADA görüntüm de bu çınarın altından. Çınarın tam altında oturup başınızı yukarı kaldırıp bakıyorsunuz. Deniz havasını içinize çekerek görüntüyü zihninize kaydediyorsunuz. Sonra günlük hayatın temposunda ne zaman bunalsanız gözünüzü kapatıp o sizi rahatlatan yere gidebilirsiniz.